Telefon
Telegram
WhatsApp
İnstagram

Kanser Tedavisinde Kırmızı Çizgiler

  • Anasayfa
  • Kanser Tedavisinde Kırmızı Çizgiler

Kanser Tedavisinde Kırmızı Çizgiler

Kanser veya kanser dışı hastalıkların tedavisinde hastalıklı hücrelerle birlikte sağlıklı hücrelerde zarar görüyorlarsa veya bir organı iyileştirirken başka organlar bozuluyorsa, tedavilerin yanlış olduğu bilinmelidir.
Onkolojik tedavide dikkat edilmesi gereken konular;
KALP DAMAR SİSTEMİ ni olumsuz etkileyen tedaviler yaşam kalitesinin ve performansın düşmesine, hastalıkların gelişmesine neden olur. Kalp damar sistemi sağlıklı olmayan  kişilerin,   sağlıklı olması söz konusu olamaz.
1-) Her hastalıkta ve her türlü ilacın kullanımında yan etkiler bilinmeli ve yan etkileri önleyici tedaviler – tedavi öncesi ve sonrası uygulanmalıdır.
2-)Hekimin, sadece onkolojik bilgiye sahip olması kanser hastalarının tedavisinde asla yeterli değildir.                                                    
3-) Tanı konulmuş bütün hastalar zaman kaybedilmeden epikriz, patoloji raporu ve yapılan tetkiklerle onkoloji kliniklerine yönlendirilmelidir. (Böylece hastaların gereksiz zaman kaybı önlenir)
4-) Radyoterapi uygulamaları bazı özel tedaviler, hariç, cumartesi, pazar günleri dışında hafta da 5 gün uygulanmalıdır.
5-) Kemoterapi tedavilerinde tatil günleri tedavinin gününde yapılmasında engel teşkil etmemelidir.
6-) Onkolojik tedavilerin arasında, kan tahlilleri ve radyolojik tetkikler yapılmalıdır.
7-) Kan tablosu uygun olmayan hastalarda kesinlikle onkolojik tedavi yapılmamalıdır. Tedavi yapılsın sonra kan veririz görüşü YANLIŞ. (alıcı reseptör)
8) Tedavi gününde   yapılan tetkikler, hastanın kan tablosu uygun değilse, tedavide aksamalara neden olacağından yanlıştır. (uygulama gününde tedavi sonrası yapılan tetkikler yalancı değer oluşmasına neden olur, cehalet değilse, rant amaçlıdır.)
9-) Kanser hastaları ile ilgili kabul edilemez bir şekilde ağrı tedavisi ön plana çıkmıştır, hastada ağrıyı ağrı kesici ile önlemek tedavi değildir.
Ağrı hastalığın habercisi, hekiminse pusulasıdır.  Ağrı kanser hastalarına özdeş bir semptom değildir.      Hastalıklarda, tedaviye rağmen ağrı devam ediyorsa, bu tedavinin yanlış veya eksik olduğu anlamına gelir. Özellikle kemik metastazlarında güçlü ağrı kesiciler kullanıldığında hasta kendisini koruyamaz ve kırılmalar olur. Ayrıca ağrı kesici ve sakinleştiriciler dokular ve organlar arasında iletişimi yavaşlattığından hücrelerin beslenmesinde engel teşkil ederek metastazların daha erken gelişmesine sebep olurlar.
Kanserde hastalığı tedavi etmek yerine ağrıyı kesmek, hastadan çok hasta yakınlarını ve hekimi rahatlatmaya yöneliktir.
10-) Hastalara tedavi sonrası uzun yıllar yaşamış olsalar dahi, 6 aydan fazla kontrol süresi verilememeli, şikayetleri olduğunda ise bu süreyi beklemeden gelmeleri önerilmelidir.
11-) Özellikle uzun sağ kalım sağlanan hastalarda takip ciddiye alınmalı ve hastalığın tamamen iyileştiği değil, kontrol altında olduğu söylenmelidir. Vücudunda kanser gelişen bir hastada genetik yatkınlık veya tedavilere bağlı olarak farklı kanserler gelişebileceği unutulmamalıdır. Hastaların karnında veya akciğerlerinde sıvı oluştuğunda erken vakalarda sıvıyı almadan tedavi etmek mümkün ama bu başarılamamışsa sıvı alma işlemi kesinlikle hekimler tarafından yapılmalı ve işlem sırasında yeniden sıvı oluşmaması için gerekli tedaviler uygulanmalıdır. (sıvı oluşması, etkisiz tedavi veya tedavide gecikme  anlamına gelir , immün yetersizliği gösterir.)
12-) Mide kanserlerinde Post-op radyoterapi gelişmiş (ileri teknoloji ile donatılmış) onkoloji kliniklerinde yapılabilir.  Bu özellikte olmayan kliniklerde radyoterapi uygulamak yanlıştır. İntra operatif radyo terapi daha az yan etki ile daha hassas tedaviyi sağlar ama pek çok klinikte hastaların böyle bir şansı yoktur.
13-) Kalp damar sistemi sağlıklı olmayan kişilerin sağlıklı olmaları ve tedavilerden yeterince yarar görmeleri beklenemez, bu kişilerde tedavide öncelik kalp damar sistemine yönelik olmalıdır.  Genel durumu iyi olmayan hastalarda kanser tedavisinin önceliği de, yararı da yoktur. KANSER hiçbir hastalıktan acil değildir. Acil hasta için olmalıdır.  Kalp damar sistemini negatif etkileyen ilaçlar özellikle karaciğer ve beyin metastazlarına neden olurlar. Herhangi bir organdaki hastalığı iyileştirmeleri söz konusu olamaz
ÖNCELİK HASTAYI İYİLEŞTİRMEK tir, hastanın genel durumunu düzeltmeden herhangi bir hastalığı iyileştirmek mümkün değildir. (yaklaşık 100 trilyon hücre, sürekli birbirleriyle iletişim içindedir. Ben şu kanseri iyileştirdim karaciğer, böbrek veya beyni benim dışımda demek, ancak GÖLGE BEYİN li lerin söyleyeceği ve GÖLGE BEYİN lilerin inanacağı bir durumdur.)
Primer tümör gelişmiş kişilerde, tümöre yönelik tedavi uygulamadan önce, genel durumu  sağlıklı hale getirmek, primer tümör tedavisinde başarıyla birlikte,  kanserlere bağlı metastazların  gelişmesini de önler.                                       
14-) Herhangi bir hastalıkta, özelliklede kanserlerde ömür boyu tedavi diye bir şey söz konusu olamaz, ve ÖLDÜRÜNCEYE KADAR anlamına gelir. Adı da tedavi değil CİNAYET tir.
15-) Çağımızın harika ilaçları olan antibiyotiklerin, gereksiz veya hatalı uygulanması, candida ve virütik enfeksiyonların gelişmesine neden olmaktadır. Sağlıklı yaşam dengeler üzerine kuruludur, M.A.D.V. genel sağlık durumu, T.M. ve M.D. O.G.Y.O İ.M dür.

Bu bölüm MD Andersen TIBBİ ONKOLOJİ KİTABINDAN aynen aktarılmıştır.

ANTİMİKROBİYAL TEDAVİ SORUMLULUĞU ve ENFEKSİYON KONTROLÜ
Birçok tedavi merkezinde, bakteriyel patojenlere karşı artmış direnç raporlanmaktadır ve bu durum çoğunlukla sık ve uzun süreli antibiyotik kullanılımına bağlanmaktadır.  Dirençli organizmaların ortaya çıkmasını engellemek için şu anda mevcut olan ajanların makul kullanımı ANTİMİKROBİYAL SORUMLULUK ve enfeksiyon kontrolüne sıkı sıkıya bağlanmak, kanser hastalarındaki enfeksiyon yönetiminde hayati bir stratejidir. DİRENÇ oluşmasını azaltmak ile ilgili bazı metodlar önerilmiştir. Bu konular Amerika enfeksiyon hastalıkları topluluğu ve Amerika sağlık hizmetleri epidemiyoloji topluluğu tarafından yayınlanan ortak kılavuzda özetlenmiştir, bunlar bazı kanser merkezlerinde başarı ile uygulanmıştır. Bir gözetim programı başlatmadan önce, bölgesel kurumsal farklılıklar olsada temel lokal verileri toplamak önemlidir. Bu veriler lokal epidemiyoloji, duyarlılık, direnç kalıpları, hastane tutumları ve klinisyenin reçete alışkanlıklarını içermelidir. Bu verilerle donatılmış multidisipliner antibiyotik gözetim ekibi MAGE akılcı antimikrobiyal stratejileri uygulayabilir.
Yoğun kemoterapi rejimleri sonucunda ciddi ve uzamış myelosüpresyon olması nedeniyle yüksek riskli hasta sayısı artmıştır.  Özellikle fungal enfeksiyonlar için başta olmak üzere hızlı ve doğru tanısal yöntemler geliştirilmelidir. Birçok FUNGAL ve VİRAL enfeksiyonun önlenmesi ve tedavisi hala suboptimal düzeydedir. Bu sorunlar önümüzdeki yıllar boyunca bizi uğraştıracaktır. AMERİKA HAYRANLARININ DİKKATİNE
16) Çok sayıda ilaç kullanmak gerektiğinde, ilaç etkileşimlerini ve sıralamayı doğru bilmek gerekir, sıralama hataları hayati tehlikelere neden olur.


17-) ÇOK, ÇOK önemli
ÜLKEMİZİN  bazı HASTANE lerinde KEMOTERAPİ uygulaması, ŞAKA gibi! AMA DEĞİL
HASTANE binadır, DOKTORU bilgili veya bilgisiz kılmaz. AMBALAJ, etiketi gizler.Hastane değil hekim tedavi eder (aletler keşif yapmaz beyinler yapar Pierre CURİ) BALIK yemi görür, oltayı görmez. (Çin atasözü )
Hasta daha hastaneye gelmeden, (hatta hastanın tedaviye uygun olup olmadığı bilinmeden)  kullanılacak ilaçlar!!!, serum askısına asılır, yan etkileri önlemeye yönelik ilaçlar karıştırılamaz, ama karıştırırlar (aynı yere gidiyormuş!), bekletilemez ama bekletirler! sıra var, bütün ilaçlar için geçerli ama, özellikle sitostatik ilaçlar hazırlandıktan sonra hemen ve süresinde verilmelidir. Bu ilaçların karıştırılmaları bir tarafa setlerinden, her hangi bir ilaç verilmemelidir. Setten ilaç verilmesi esnasında, hastalar ağrı, yanma ve sıcaklık vbg şeyler hissederler, bu durum akut etki açısından kısa sürelidir ama uzun dönemde kalp damar problemlerine neden olur. LENF nodu şişme tıkanma ve damar yapısı bozulmaları bu nedenle gelişir. GEÇ komplikasyonlar, yaşamı tehdit eder.(Ama fark etmez, hasta kanser)
KARIŞIM içeren ilaçların sulandırıcıları aynı kutudadır.( firmalar öyle pazarlarlar),  Bu ilaçların uygulama sıralaması farklıdır. Önce ve sonra hangisinin kullanılacağı bilinmelidir.  Hasta nasılsa KANSER ne yaparsan yap,  mantığı ile tedavi uygulanamaz.
Yan etkileri önlemek için kullanılan ilaçların arasında dahi uygun serum verilmesi gerekir. Hastanın ilaç yan etkilerinden olumsuz etkilenmemesi sağlanmalıdır.  Aksi durumda tedaviden beklenilen yarar sağlanamayacağı gibi, kusma, bulantı, denge kusuru gibi daha pek çok yan etki gelişir. (bunlar kanser ilaçlarının yan etkilerinden çok, bildiğiniz gibi zehirlenme belirtileridir.) hastalıkların kontrol edilememelerinin en önemli sebebi budur. lenfanjitis karsinomatoza  ve  cilt altı metastazları tedavi gecikmeleri ve hataları nedeniyle gelişir.

Farklı ilaçlar karıştırılamaz hatta aynı setten bile verilemezler. (ilaçlar, aşçı yemeği değildir.)
AYNI YERE gidiyor mantığı sadece gölge zekalıların söyleyebileceği ve kabul edeceği bir şeydir.
Damar yapısı bozulan kişilerde kısa veya uzun zaman da bütün organlarda, hastalıklar  gelişir. Herhangi bir doku veya organda gelişen hastalığın tüm vücudu etkileyebileceği asla unutulmamalıdır.
PEK ÇOK HASTA YAKINI BUNLARI ZATEN BİLİYOR? hastaları ilgisiz yakınları ile bilgisiz doktorlar öldürüyor demem bu nedenledir. Aynı protokolün uygulanması tedavinin aynı olduğu anlamına gelmez. Bir şarkıyı Zeki MÜREN den dinlemekle sıradan birinden dinlemek
kadar  fark yaratır. (bazı hasta yakınları bazı şeyleri bazı doktorlardan iyi biliyor). Bir düşünüre göre ilk mahkumiyet vicdandadır. Bu arada doktor hastayı görme gereği hissetmez, görse de fark etmez.  Serumların içine konulacak ilaçların vücuttaki etkileşimleri bilinmeli (insan vücudu tüp değil) İstenmeyen bileşenler oluşabilir, damar tıkanmalarının nedeni, farklı bileşenlerin oluşturdukları atıklardır.
İLLUSİON.-Damar yapısının bozulma ve damar tıkanmalarının en önemli nedenidir.
KANSER GELİŞEN HÜCRELERİ ÖLDÜRMEK ASLA KESİN ÇÖZÜM DEĞİL.
Bildiklerinizi unutun, çöpü kirletmeyin.
Kanserler haber vererek geliyor, önlenebilir.
Hastalık sağlığın bozulma halidir, travmatik veya psikolojik, tedavi bozulan sağlığın düzeltilmesidir. Psikolojik olduğu söylenilen hastalıklar da, fizyoloji bozarak patolojiye neden olurlar. Yakın bir gelecekte  nöropsikiatride  uygulanan tedaviler! değişecek. Tedavi hastalığı ve hastayı iyileştirmektir, hastayı kontrol etmek değil.
Nöropsikiyatride kullanılan ilaçlar ve EKT (Taş devri uygulaması),  hastalığı değil , hastayı kontrol etmeyi amaçlar, bu hastalarda nörolojik defisit gelişir. Nöropsikiatride kullanılan ilaçlar sağlıklı yaşam için ciddi riskler içerirler. Amigdala nın etkilenmesi ise hasta ve çevresi için ciddi riskler içerir. Gelişimini tamamlamış bir kişide (bu günün bilgileri, bilim geliştikçe bazı sayılar değişebilir) 100 milyar nöron, katrilyonlarca bağlantı var. Nöronlar 200 den fazla farklı fonksiyonu yerine getirirler, tabiki olanlarda (yakında, tüm ayrıntıları ile , bildiklerinizi unutun)
Karsinojenler le temas eden veya risk gurubunda olan kişilerin mutlaka kanser olacağı söylenemez.


Herhangi bir doku veya organdaki hastalığı tedavi etmemiz, hastayı tedavi ettiğimiz anlamına gelmez. (HASTAYI, TEDAVİ EDERSEK HASTALIĞI TEDAVİ ETMİŞ OLURUZ)

Lokal kontrol sağlayan tedaviler, sistemik hastalığı önlemez. (önleseydi cerrahi veya radyoterapi sonrası başka tedavilere gerek kalmazdı) Tedbir amaçlı tedavi diye bir şey yoktur ve aldatmacadır. (TEDBİR OLABİLECEK TEHLİKELERİ ÖNGÖREREK KORUNMA HALİDİR --- TEDAVİ İSE OLUŞMUŞ HASTALIKLARI İYİLEŞTİRMEKTİR.)
Kalıtımsal kanserler dışındaki kanserler çok uzun zamanda bazen onlarca yılda gelişir ve üçte ikisi 60 lı yaşlardan sonra ve önlenebilir.
Bütün patolojiler nano ölçekte gelişir, patolojik boyutta değil kelimesi yanlış. Patoloji ve boyut farklı şeylerdir.
Kalıtımsal kanser gelişip gelişmeyeceği çocukluk çağlarında yapılacak tetkiklerle belirlenebilir ve önlenebilir.
Primer kanser gelişmiş kişilerde metastaz gelişmesi önlenebilir, gelişmişse tedavi edilebilir.
Hastalığın ileri evre olması tedavi edilemeyeceği anlamına gelmez, sadece tedavisi SATRANCA benzer.
Bütün kanserlerde tedavi sürecini çok kısaltmak mümkün, uzun süreçler tedavi edemediğimiz anlamına gelir.